Tek bir histen ibaret yaşamın anlamı. Gördüğün her adaletsizliğe, çarpıştığın onca nefse, kırbaç gibi içine çektiğin boş hava civaya, tahammül ettiğin acizin zulmüne, sustuğun azaba, eğmekten sancıyan boynuna, kırık kemiklerine, vadesi dolmuş düşlerine, aynada baktığın fakat gözüne görünmez olan suretine, sahipsiz aşkına; her şeyi kaybedip hazmettikten sonra dönüp bir kez daha bakmaktan ibaret. Şimdi artık damarıma basamaz, bir köpek gibi kemik atamaz ve bir maymun gibi yarıştıramazsınız. Mademki yerlere düşmüş insanlık, ham olanların hükmü geçer, öyleyse ne eğilir yerden alırım ne de bu oyunu oynarım. Tek bir histen ibaret yaşamın tüm anlamı. Mülksüz, aidiyetsiz, sahipsiz, savruk bir sevginin tüm mülke, hükme, zulme, nefse, benliğe galip geldiği tek bir an. O an ki birikmiş onca azabı siler. Dünyanın o kirli, şımarık, kıskanç ve arsız döngüsünü kırıp zamanı yaran, sonsuza uzayan tek bir an. Onun içinde ben bile yokum artık. O kadar yokum ki ne bir zulüm ne bir hüküm sızar. Geriye kendi kıyametini gören gözündeki mülksüz aşk kalır.
1 Ocak 2016